Tekstil endüstrisinin ülkemizin ekonomisine katkısı tartışmasız ölçekte büyüktür. Bunun için teoride sağlam bir şekilde öğrenilen tekstilin yapı taşlarından olan kumaş bilgisi de hayati bir önem taşır. Tekstilde kumaşı, ipliği, elyafı ya da terbiyeyi bilmeyen başarılı bir üretim ortaya çıkaramaz. Bu nedenle kumaşların sınıflandırılmasında önemli bir yeri olan örme kumaş nedir bunu öğrenerek işe başlayabilirsiniz.
M.Ö. 5-6.yüzyıllarda Orta Asya Türkleri ve Mısırlıların keşfettiği düşünülen örme dokusu, hızla yayılmıştır. O zamanlar basit şiş, tığ, mil diye bilinen malzemeler daha sonra yerini esnek iğnelere bırakmıştır.
El örgülerinde üretim süreci kısıtlı olduğu için, Matheew Towsend tarafından bulunan ilk dilli ve kancalı iğne, ilk örme makinesinin ortaya çıkmasını sağladı. 1867’de ilk örme makinesi geliştirildi ve bunu 1878 yılındaki ilk yuvarlak örme makinesi takip etti.
İkinci Dünya Savası sonrası örme makineleri konusunda bir gelişme yaşanarak, günümüzdeki mekanik tesislerin ilk temelleri atıldı.
Örme kumaş, ipliklerin iğnelerle ilmek haline getirilmesi ve bu şekilde esnek ve elastik bir yüzeyin oluşmasıdır. Örme kumaşlar, 3 temel sınıfa ayrılırlar.
Şimdi bunları tek tek gruplamamız gerekirse; tek plaka örgü kumaşlar, süprem, iki iplik, üç iplik, havlu ve pike olarak gruplandırılır.
Çift plaka örgü kumaşlar ise, ribana, interlok, Selanik ve kaşkorse olarak kategorize edilmiştir. Örme kumaşların da birçok farklı tipi olduğundan, tek ve çift örgü özelliğine göre farklı tekstil ürünlerinde tercih edildiklerini görürüz.
Kumaş Örme Makineleri
Sanayi devriminin üretimi hızlandıran kolaylıkları, tekstil sektörü için de ciddi bir ilerleme kaydetmişti. Örme makineleri, günümüzde oldukça kapsamlı bir mühendislik ürünüdür.
Üretim hatalarının büyük bir kısmı, makinenin yanlış kullanılması, bitim işlemleri ya da örme dairesinin sorunlarından kaynaklanır. Örme ipliklerdeki sorunlar kumaşı direkt olarak etkiler. Piyasada kumaş dikilirken oluşurken genel hatalar şunlardır: